Çatı terasında bahçeli bir ev!

Doğa ile mimarinin birlikte nasıl çalışacağını test etmek,yapraklarla bezenmiş bir banyo lavabosu hayali,çatı terasında göz alıcı bir dizi bahçe yaratmak değil, aynı zamanda da doğayı evin içine sokma amacıyla,mimarlıkla peyzaj tasarımını bütünleştirmek ...

 

 

Manhattan’daki bir çatı katında yaşayan herkesin yapraklarla bezenmiş bir banyo lavabosu hayali yoktur.

Ama yarısını ev yarısını da doğa ile mimarinin birlikte nasıl çalışacağını test etmek için bir laboratuar olarak kullandığınız bir çatı katınız varsa, her şey mümkündür.

 

 

Gayrimenkul geliştirme işiyle meşgul olan 35 yaşındaki Matthew Blesso, 2 yıl önce Aşağı Manhattan’da 290 metrekarelik evini aldığında, birlikte Interface (Arayüz) adı verdikleri ve mimarlıkla peyzaj tasarımını bütünleştirmeyi hedefleyen bir ders veren mimar Joel Sanders ve peyzaj mimarı Diana Balmori’ye gitti. Onlar da Blesso’nun 4 milyon $’lık dairesini geniş bir sınıfa dönüştürdüler.

Amaçları, yalnızca çatı terasında göz alıcı bir dizi bahçe yaratmak değil, aynı zamanda da doğayı evin içine sokmaktı.

Sanders, “peyzaj genellikle en son düşünülür ama biz bu durumu değiştirmek istiyoruz.” Diyor. Orta Amerika’da sosyal konutlar yapmaya hazırlanan Blesso da bu işi, doğa ile mimarinin birlikte nasıl çalıştığını anlamak için bir fırsat olarak gördü. Ve 1 milyon $’ı aşan bir maliyetiyle gerçekleşen yenilemenin ardından evi, hem içinde hem de dışında yaşayan, büyüyen bir organizmaya dönüştü.

Örneğin ana banyoda, boruları gizleyen, dikey paneller şeklinde 4,65 metrekarelik yapraklı bitkiler büyüyor. Ayrıca çatıya çıkan, Sanders tarafından tasarlanan, çelik ve tajibo ahşabından merdivenler kalın bir bitki yatağının üzerine yerleştirilmiş.

 

Blesso ile farklı projelerde de çalışan Westchester’lı bir mimar olan Andrea Steele’nin de daha sonra katıldığı tasarım ekibi, yeşil özellikleri ayarlayabilmek için deneme yanılma yöntemiyle bir dizi araştırma yaptılar.

Örneğin banyo duvarı için seçilen ilk bitki çok küçük yapraklıydı ve lavabonun içine düştüğünde boruları tıkıyordu. Ardından daha büyük yapraklı olan zambak, peperomiya ve dua çiçeğiyle değiştirdiler.

Terasta bir de ilginç biçimde özel bir duş var. Çünkü 12 katlı bina, çevresindeki binaların en yükseği…

Evin ana banyosu camla kaplı ve diğer yerlerden görülebilir bir konumda. Ancak tek bir düğmeyle cam yarı saydam hale geliyor. Ayrıca yatak odasını oturma odasından ayıran duvar da, kayan cam panellerden oluşuyor. Ama Blesso, geniş, opak bir gölgeliği indirerek mahremiyet yaratabiliyor.

Yatak odasının hemen yanında geniş bir salon yer alıyor, burada zeminde, çevresindeki mobilyalarda da kullanılan kaplama malzemesinden bir şilte bulunuyor. Blesso, “yerde uzanabileceğim bir oda istedim” diyor. Evin diğer yerlerinde döşeme malzemesi olarak Güney Afrika ahşabından parke kullanılmış.

Blesso’nun yemek masası 7 metre uzunluğunda ve ceviz ağacından yapılmış. Masanın bir kenarı mutfakla birleşiyor. Ceviz ağacının kalan kısmıyla da tabure yapılmış.

Belli mobilyaların yanında Blesso birkaç özel sanat eseri de kullanmış. Bunlardan en ilgi çekeni, holden başlayıp oturma odasına kadar uzanan, grafiti tarzı sanatçı Doze Green’in cesur ve oyuncu bir duvar resmi.

Bu dairenin tasarımı sırasında Blesso’nun tek amacı mimari ve doğanın duvarlarını yıkmak değil, aynı zamanda da biraz eğlence katmakmış ve görünüşe bakılırsa bunu da gerçekleştirmiş…

 

Kaynak: NewYork Times
Çeviri: mimdap

Yasal Uyarı

Sitede yer alan tüm site içeriği, sayfa düzeni, sitedeki bilgilerin korunmasına yönelik programlar floraburada.com. mülkiyeti altındadır. floraburada.com’un önceden yazılı muvafakati olmaksızın işbu içeriğin veya siteye ilişkin veritabanı, yazılım gibi bilgilerin kısmen veya tamamen kopyalanması, değiştirilmesi, paylaşımı, dağıtımı ve satışı yasaktır.

Ziyaretçilerin yapmış oldukları paylaşımlar, paylaşımı yapan kişinin sorumluluğunda olup, paylaşımlarla ilgili sitemiz sorumlu tutulamaz.

İletişim

Email: info @ floraburada.com
Website: www.floraburada.com