Kimden, neyi, ne için koruyoruz?
Parkların etrafında ferforje ya da duvar istemiyoruz ! Yerel yöneticilere duyurulur.
Kimden, neyi, ne için koruyoruz?
Parkların etrafında ferforje ya da duvar istemiyoruz !
Kent içi parklarda eski dönem peyzaj anlayışı devam ediyor. Kentleşme ilk dönemlerinde parklar çok özel bir yere sahipti. Parklar kalın duvarlarla çevrilir ve içerisindeki çim alanlara adım başı çimlere basmayın tabelaları konulurdu.
Kimden ve ne için neyi koruyorduk? Bilinmiyor…
Oysa parklar kent insanlarının nefes aldığı, dinlendiği, buluştuğu alanlar. Bir o kadar da kültürel bir değere sahipler. Parklar ayrıştırıcı değil buluşturucu. Oysa parklar davetkar olabilmeli. Tasarımı ve bitkisel canlılığı ile kaldırımda yürüyen bir kişiye dinlenmeyi düşündürebilmeli. Bilinmez bir yerde giriş kapısı olan, aranan bir kapısı olan yerler değil. Üstelik çim üreticileri: “Çimlerde yürüyebilirsiniz.”
“Hatta sağlıklı çim alanlar için yürümek çim için yararlı.” diyor.
Kent insanı dinlenecek, soluklanacak yer arıyor.
Peki bu ferforjeler ve duvarlar ne anlama geliyor? (Floraburada)