Birileri bir şey yapsın !..

İzmir florası içler acısı durumda...

İzmir Florası tehtid altında

İzmir - Aydın otoyolu etrafında bulunan çam ormanları tehdit altında. Kilometrelerce boyunca çam ağaçlarını adeta istila eden çam kese hastalığı çıplak gözle dahi kolayca görülebiliyor. Ayrıca tehtid altında bulunan ormanlar İzmir’e yakınlığı nedeni ile kent ormanı niteliğinde. Tespiti ve tedavi yöntemleri tümüyle bilinen hastalığa müdahele edilmez ise tüm flora yok olma ile karşı karşıya. İçler acısı durumdaki çam ağaçlarından çok sayıda zaten kaybedilmiş.  (Floraburada- İzmir 08.03.2008)  

 

Hatırlatıyoruz...

 

Çam Kese Böceği
Thaumetopoea pityocampa (Denis & Schiffermüller, 1775)


Çam ağaçları üzerindeki beyaz pamuksu tırtıl keseleriyle kendini belli eden Çam Kese böcekleri, aslında bir kelebek türüdür ve bu kelebeklerin tırtılları ülkemizdeki orman zararlısı böcekler açısından önemli bir yer işgal etmektedirler. Üst üste birkaç yıl bu zararlının tahribatına uğrayan ağaçlarda boy büyümesi gerilemekte ve hacim kaybı olmaktadır... Çamkese böceğinin tahribatı kış aylarında, yani ağacın gelişme dönemi dışında olduğu için herhangi bir ölüm söz konusu değildir. Ancak yoğun ve arka arkaya birkaç sene devam eden tahribat ağacı zayıf düşürerek kabuk böcekleri ve diğer sekonder zararlıların gelmesine zemin hazırlamış olur.

Bu böcekler başta Kızılçam
(Pinus brutia) olmak üzere Karaçam (Pinus nigra), Sarıçam (Pinus silvestris), Pinus maritima, Pinus halepensis, Fıstık Çamı (Pinus pinea), Lübnan Sediri (Cedrus libani) bazen de Juniperus excelsa'larda tahribat yapmaktadır. Böcek yoğunluğu az olduğu zaman genellikle orman açıklıklarının kenar şeridinde veya münferit ağaçlarda görülür. Fakat yoğunluk arttıkça arız olduğu ağaç adedi çoğaldığı gibi her ağaçta görülen kese adedi de çoğalır. Çamkese böceği kitle üremesi yaptığında ibrelerin tamamını yok ederek ağacı çıplak hale getirir. Tırtıllar keselerini genellikle tepe sürgünlerine yakın dallara veya tepe sürgününün bulunduğu dal çatallarına yapar. İlk 3 gömlek değişimine kadar devamlı sürgün değiştiren zararlı kışlık kesesini ördükten sonra bir daha kese değiştirmez ve onu barınak olarak sonuna kadar kullanır. Zararını bu keseden çıkıp dolaşarak yapar ve aynı keseye döner.

Çamkese böceği Anadolu’nun güney, batı ve kuzey kısımları, batı ve orta Karadeniz bölgesinin güney kesimlerinde yayılış gösterir. Yoğunluk genellikle rakım yükseldikçe ve bakı kuzeye kaydıkça azalmaktadır.

Çamkese böceği yumurtalarını 2 veya daha fazla ibreyi birleştirmek suretiyle, genellikle ağacın alt dallarına bir mısır koçanını andırır şekilde dizeler halinde bırakır. Koçanlarda enine 10, boyuna ise 20-30 adet yumurta olmak üzere toplam 150-300 adet yumurta bulunur. Yumurtaların üzerleri dış etkenlere karşı korumak için pullarla kaplanır. 25-40 gün süren yumurta dönemi sonunda yumurtadan çıkan tırtıllar gövdesine nazaran büyük başlı, 6 sı torosid olmak üzere 16 ayaklıdır. Olgun tırtılların boyu 35-40 mm ye ulaşır. Karnının alt tarafı sarı renkli olan tırtılların üzerinde bol miktarda yanlarda beyaza yakın sarı, sırtta ise açık kahverengi kıl mevcuttur.

Tırtılın iki dönemi vardır. Birincisi yumurtadan çıkışı ile ilk soğukların başladığı ve kışlık keselerini örmeye başladıkları, üçüncü deri değiştirmesine kadar geçen Ekim-Şubat dönemdir. Bundan sonra ikinci dönem başlar. Bu da üçüncü deri değişiminden, krizalitleşme için toprağa inmeye başladıkları zamana kadar geçen dönemdir. Bu dönem­de keseleri ağızlarından salgıladıkları ipeğimsi bir madde ile devamlı takviye ederler. Bu madde ilk zamanlar parlak bir görünümde olup sonra matlaşırlar.

Tırtıllar genellikle geceleri beslenirler. Kapalı havalarda gündüz de beslendikleri görülmüştür. Isı 6 °C nin altına düştüğü zaman yuvalarından çıkmazlar.

Olgunlaşan ve krizalitleşmek için mutlaka toprağa inen tırtıllar, kendilerine kestane renginde oval birer koza örerler. 4 ay devam eden krizalit dönemi sonunda, yani Eylül ayında ergin.hale geçerek topraktan çıkarlar. Ancak bu krizalitlerin tamamı aynı senede ergin hale gelmez, diyapoz halinde 4 yıl toprak altında kalabilir. Bu yüzden çamkese böceği ile mücadele projeleri dört yıllık periyotlara göre yapılır.

Ağustos sonu ve Eylül başlarında kelebekler kozayı delerek topraktan çıkar. Bu zamanda dişi kelebeğin abdomeni yumurta ile dolu vaziyettedir. Çiftleştikten sonra erkek ölür. Dişi kelebek ise çiftleşmeden sonra bir gün içersinde yumurtalarını koyarak yumurta koçanını meydana getirir. Kısa bir müddet sonra oda ölür.


Parazit ve yırtıcıları:
Çamkese böceğinin parazitlerinin bazılarının isimleri aşağıdadır.

1- Yumurta parazitleri: Bu parazitler yumurtalar içersinde gelişip onunla beslenen bö­ceklerdir. Bunlar: Anastatus bifasciatus, Ocencyrtrus pityocampa, Tetrastichus servadeii

2- Tırtıl parazitleri: Bu parazitler çamkese böceğinin tırtılının üzerine yumurta­larını koyup tırtılın iç organlarım yemek suretiyle gelişip, onların ölümünü sağlayan parazitlerdir. Önemlileri; Mteorus versicolor, Phyrix caudata ‘dır

3- Krizalit parazitleri: Bu parazitler ise gelişimlerini krizalitler üzerinde yapan ve onun içersini yiyerek beslenen faydalı böceklerdir. Önemli olanlar : Villa brunea (Diptera bombylide), Ichneumon rudis (Hymenoptera ıchneumonidea), Conomorium eremita, (Hymenoptera pteremalido) dır.

4- Yırtıcıları: Çamkese böceğinin 8 adet yırtıcısı vardır. Bunlardan; Vespa germanica ve Calosoma sycophanta en önemlisidir. Calosoma sycophanta ‘nın kurtları Çamkese böceğinin krizalitlerini ve tırtıllarını parçalamak suretiyle yerler.

Mücadelesi:

Çamkese böceği ile mücadele yöntemleri kısaca mekaniksel, kimyasal ve bu ikisinin kombine edilmesi demek olan entegre mücadele ve ayrıca biyolojik mücadele olmak üzere gruplandırabiliriz.

1- Mekaniksel savaş: Keseleri ağaç üzerinden kesip toplayarak yakma, yumurta koçanlarını toplamak suretiyle yok etmek, krizalitlerini topraktan çıkarıp toplayarak yok etmek ve nihayet keseler içersine petrol dökmek suretiyle öldürmek şeklinde uygulanır.

2- Kimyasal savaş: Çamkese böceği ile mücadelede en uygun zaman tırtılların l. ve 2. stadlarda, çok küçük ve korumasız olduğu, parazit ve yırtıcıların ise henüz doğada bulunmadığı evrede yapılan ilaçlama kesin netice vermektedir. İlaçlama, yağışsız ,açık mümkünse çok hafif meltemli bir havada yapılmalıdır. Bunun için yerel meteorolojik durum iyi takip edilmelidir.

Kimyasal mücadelenin en büyük sakıncası çoğu zaman faydalı böceklerinde yok edilmesidir.

3- Biyolojik savaş: Bu yöntem, gerek yapay olarak üretilen gerekse doğada mevcut organizmaların korunması şekliyle çoğaltılan canlılardan yararlanarak, zararlı böceklerin populasyonunu azalt­mak ve onları zararsız halde baskı altında tutabilmek yöntemidir.

Biyolojik mücadelede; virüslerden başlamak suretiyle bakteriler, mantarlar, protozoerler, nematodlar, akar ve örümcekler, binlerce yırtıcı ve parazit böcekler, böcekçil kuşlar da çok özel ve önemli bir yer işgal eder. Bu konuda ülkemizde de 1973 yılında buyana sürdürülen çalışmalardan olumlu sonuçlar alınmaya başlanmıştır. (Bu bilgi Orman Genel Müdürlüğü İnternet sitesinden alıntıdır) 
 

Yasal Uyarı

Sitede yer alan tüm site içeriği, sayfa düzeni, sitedeki bilgilerin korunmasına yönelik programlar floraburada.com. mülkiyeti altındadır. floraburada.com’un önceden yazılı muvafakati olmaksızın işbu içeriğin veya siteye ilişkin veritabanı, yazılım gibi bilgilerin kısmen veya tamamen kopyalanması, değiştirilmesi, paylaşımı, dağıtımı ve satışı yasaktır.

Ziyaretçilerin yapmış oldukları paylaşımlar, paylaşımı yapan kişinin sorumluluğunda olup, paylaşımlarla ilgili sitemiz sorumlu tutulamaz.

İletişim

Email: info @ floraburada.com
Website: www.floraburada.com